İmamoğlu’nun siyasi yasak cezası istinaf tarafından onandı… Taşçıer: “Ahmak davası”, demokrasimizin geleceğini doğrudan ilgilendiren bir hukuk garabetidir

CHP’nin tutuklu Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun kamuoyunda “ahmak davası” olarak bilinen davada siyasi yasak içeren 2 yıl 7 ay 15 günlük cezası istinaf tarafından onanmasına ilişkin CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşçıer, “Milyonların gözünün önünde, davanın sonucunu garanti altına almak için siyasi irade açıkça devreye girmiştir. İstinaf Mahkemesi’nin bugün verdiği karar da bu gerçeği perçinlemiştir. ‘Ahmak davası’, demokrasimizin geleceğini doğrudan ilgilendiren bir hukuk garabetidir.” açıklamasında bulundu.

19 Mart operasyonuyla tutuklanan CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun kamuoyunda “ahmak davası” olarak bilinen davada siyasi yasak içeren 2 yıl 7 ay 15 günlük cezası istinaf tarafından onandı. Sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklama ile karara tepki gösteren CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Şengel Taşçıer şunları belirtti:

“Cumhurbaşkanı adayımız ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu’na yönelik ‘Ahmak davası’, başından sonuna kadar siyasi bir dosya olarak yürütülmüştür. “Vicdanıma sığmaz” diyerek siyasi baskılara direnen bir hâkimin, HSK kararnamesiyle Samsun’a sürülmesi bu davanın ilk büyük müdahalesidir. Ardından istinaf aşamasında, tam karar öncesi daire başkanı ve bir üyenin değiştirilmesiyle ikinci müdahale yapılmıştır. Milyonların gözünün önünde, davanın sonucunu garanti altına almak için siyasi irade açıkça devreye girmiştir. İstinaf Mahkemesi’nin bugün verdiği karar da bu gerçeği perçinlemiştir.

‘Ahmak davası’, demokrasimizin geleceğini doğrudan ilgilendiren bir hukuk garabetidir. Bu artık tartışmaya açık değildir. Türkiye’nin en temel ihtiyacı, öngörülebilir, tarafsız ve bağımsız işleyen bir yargı düzenidir. Ancak hâkimlerin yerlerinin değiştirilmesiyle yönü değiştirilen davaların varlığı, ülkenin hukuk güvenliği açısından en ciddi risklerden birini oluşturmaktadır. Bu bakımdan İstinaf Mahkemesi’nin verdiği karar, malumun ilamı olmakla kalmamış aynı zamanda gelecekte benzer siyasi müdahalelerin önünü açacak tehlikeli bir emsal oluşturmuştur.”