TBMM Başkanı Kurtulmuş, Kıbrıslı muhtarlarla buluştu

TBMM Başkanı Kurtulmuş, Kıbrıslı muhtarlarla buluştu
Yayınlama: 16.09.2025
Düzenleme: 16.09.2025 17:06
3
A+
A-

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Siyonist İsrail yönetiminin yayılmacı planları içerisinde, haritaları masanın üstüne koydukları zaman, içerisinde Kıbrıs da vardır. Onlar açısından Kıbrıs da arz-ı mevudun bir parçasıdır. Öyle olduğu için de Kıbrıs’ta barış ve istikrar istemezler. Kıbrıs’taki Türk halkının güçlü ve huzurlu olmasını hiç istemezler. Onun için bölgede her türlü fitneyi, her türlü sıkıntıyı çıkarmak ve birtakım desteklerle, güneydeki yayılmacı, EOKA’cı hedeflerle kendi siyonist hedeflerini örtüştürmeye çalışıyorlar” dedi.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve KKTC İçişleri Bakanı Dursun Oğuz ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden gelen muhtarları kabul etti.

Meclis Şeref Salonu’nda düzenlenen kabulde konuşan TBMM Başkanı Kurtulmuş, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşu, bağımsızlığı ve özgürlüğü süreciyle, KKTC’nin özgürlüğü ve bağımsızlığı sürecinde bir birine benzer çok önemli noktalar olduğunu kaydetti.

Kurtulmuş, şunları söyledi:

“Bugün geldiğimiz noktada, bütün uluslararası platformlarda artık ayan beyan ortadadır ki Kıbrıs’ta iki devletli çözümden başka hiçbir çözüm yoktur, hiçbir yol kalmamıştır. Zaten varlığını tamamlamış olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için bundan sonraki safha, uluslararası alanda daha fazla tanınırlığını sağlamaktır. Biz Türkiye olarak, her vesileyle, her platformda başta kardeş Türk Cumhuriyetleri olmak üzere, Kuzey Kıbrıs’ı tanımak, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni de kendi parçaları halinde görmek için, onlarla işbirliğimizi artırmaya gayret ediyoruz. Biz Ada’da barış istiyoruz. Biz Ada’da bir arada yaşamayı istiyoruz. Biz Ada’da Rumların da Ada’nın sakini olarak huzur içerisinde yaşamasını istiyoruz. Ama bunu isterken asla milli kimliğimizden vazgeçmiyor, Kuzey Kıbrıs Türkü’nün yok sayılmasını asla kabul etmiyoruz.

Rumlar bize on yıllar boyunca diyorlar ki, ‘biz varız, siz yok olun.’ Biz de Kıbrıslı Rumlar’a diyoruz ki, biz varız, siz de var olun ve bizim varlığımıza bir tehdit oluşturmayın. Sapın samana karıştığı, insanlığın insan dışılıkla iç içe geçtiği, hakkın adaletin batılla ve zulümle karıştığı bir dönemden geçiyoruz. Eline güç alanın, güçsüz olanı ezmeyi mubah gördüğü bir çağda yaşıyoruz. Bu dönemde bizim kardeşlerimizle birlikte gücümüzü artırmak, saflarımızı sıklaştırmaktan başka çaremiz yoktur. Bu söylediğim tuhaf zamanların en şirret örneklerinden birisi, en vahşi örneklerinden birisi de yaklaşık 2 yıldır Gazze’de devam eden Netanyahu ve hükümetinin sürdürdüğü soykırımdır. Dünyanın gözü önünde yaklaşık 75 bin insanı öldürmüş, on binlercesi kayıp olan bir Filistin halkından, Gazze halkından bahsediyoruz. Sadece Gazze’de değil, Filistin topraklarının her yerinde her bir Müslümana karşı şuurlu bir şekilde baskı yaptıkları bir dönemden bahsediyoruz. Sadece elinde silah olana değil, elinde silah olmayan, zeytin ağaçlarını budayan Filistinli çiftçilerin bile eziyet gördüğü dönemden bahsediyoruz. Evinde oturan kadınların, çocukların evlerinden zorla çıkartılarak yerlerine yerleşimci adı altında baskıncı ve zalim siyonistlerin yerleştirildiği günlerden geçiyoruz.”

“Birtakım askeri alet ve mühimmatın Güney Kıbrıs’a sevk edildiğini dikkatle ve hassasiyetle izliyoruz”

Terör örgütü EOKA’nın planları neyse, bugün de Kıbrıs’ta aynı planların başka bir versiyonla devam ettirildiğini belirten Kurtulmuş, şunları kaydetti:

“Siyonist İsrail yönetiminin yayılmacı planları içerisinde, haritaları masanın üstüne koydukları zaman, içerisinde Kıbrıs da vardır. Onlar açısından Kıbrıs da arz-ı mevudun bir parçasıdır. Öyle olduğu için de Kıbrıs’ta barış ve istikrar istemezler. Kıbrıs’taki Türk halkının güçlü ve huzurlu olmasını hiç istemezler. Onun için bölgede her türlü fitneyi, her türlü sıkıntıyı çıkarmak ve birtakım desteklerle, güneydeki yayılmacı, EOKA’cı hedeflerle kendi siyonist hedeflerini örtüştürmeye çalışıyorlar. Bunun için son zamanlarda Güney Kıbrıs’ta birtakım üslere destek verdiklerini, birtakım askeri alet ve mühimmatın Güney Kıbrıs’a sevk edildiğini dikkatle ve hassasiyetle izliyoruz. Güney Kıbrıs’a yapılan bu askeri sevkiyatın sıradan bir askeri sevkiyat olmadığının da farkındayız. Onun için biz Kıbrıslı Türklere düşen Anavatanımızla birlikte hep beraber el ele, gönül gönülle Türkiye’nin dostlarıyla bir arada Türkiye’nin de düşmanlarının karşısında olacağız.

“Biz Ada’da barış istiyoruz, huzur istiyoruz”

Zalimlerin hepsi Türk’ten korksun, Müslüman Türk’ün gücünden korksun, Müslüman Türk’ün varlığından korksun. Tekraren söylüyorum, biz Ada’da barış istiyoruz, huzur istiyoruz. Rumların da Türklerin de kendi devletlerinin çatısı altında huzur içerisinde yaşamasını istiyoruz. Biz bugünlere kolay gelmedik. Bu büyük mücadelede Milli Mukavemet Teşkilatı’nın şehitlerimizi unutmuyoruz. Bu mücadelenin ne kadar zor verildiğini biliyoruz. Rahmetli Rauf Denktaş’ı ve Doktor Fazıl Küçük’ü bir kez daha şükranla yad ediyoruz. Onların öncülüğünde verilen Kıbrıs’ın bağımsızlık mücadelesi, inşallah kıyamete kadar özgür, güçlü, bağımsız bir Kıbrıs devletinin varlığıyla devam edecek. Kıbrıs’ta huzuru, barışı istediğimizi, barışa mani olacak, barışı zedeleyecek olan her türlü girişimi dikkatle izlediğimizi ve izleyeceğimizi bir kere daha buradan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Genel Kurul Salonunun kapısından sizlerle paylaşıyorum. Sizin vesilenizle de bütün dünyaya bu görüşlerimizi ilan ediyoruz. Allah yardımcımız olsun. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kıyamete kadar güçlü, müreffeh bir ülke olarak var olsun. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, son Türk devletimiz olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile birlikte kıyamete kadar bir ve beraber el ele, gönül gönülde yaşasın diyorum.”

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.