Kürsel Sumud Filosu’nun Gazze’ye insani yardım için 1 Eyül’de Barselona’dan başlayan ve bir ay süren zorlu Akdeniz yolculuğu, İsrail’in saldırısı sonucu Gazze açıklarında son buldu. İsrail’in deniz ablukasını aşma hedefiyle yola çıkan ve aralarında iklim aktivisti Greta Thunberg, esik Barselona Belediye Başkanı Ada Colau, Nelson Mandela’nın torunu Mandla Mandela ve Madleen Gemisi’nde de yer alan aktivist Yasemin Acar gibi dikkat çekici isimlerin de bulunduğu Küresel Sumud Filosu’nda 44 ülkeden 500 aktivist bulunuyordu.
50 kadar küçük tekneden oluşan Küresel Sumud Filosu, sembolik miktarda gıda ve ilaç taşısa da asıl amaçları, Gazze’de 23 aydır devam eden savaşla birlikte bir insanlık felaketine dönüşen ve kıtlığın resmen ilan edildiği duruma dikkati çekmek olarak açıklandı. Yönetim ekibindeki organizatörler, Küresel Sumud Filosu girişiminin bugüne kadar ablukayı kırmak için yapılan en büyük sivil eylem olduğunu vurgularken, İsrail ise ablukanın Hamas’a silah girişini engellemek için zorunlu olduğunu savundu ve bazı filo liderlerini Hamas’la bağlantılı olmakla suçladı. Organizatörler ve aktivistiler ise bu iddiaları kesin bir dille reddetti.
Tehdit ve tacizle geçen tehlikeli yolculuk
Filonun Gazze’ye ulaşma yolculuğu, başından itibaren gerilim dolu geçti. Küresel Sumud Filosu’ndan organizatörlerin açıklamalarına göre filo, seyahatleri boyunca üç kez dronlar tarafından hedef alındı. İlk iki saldırı 8 ve 9 Eylül’de Tunus açıklarında gerçekleşirken, en ciddi saldırı 23 Eylül gecesi Yunanistan’ın güney açıklarında yaşandı.
Gece saatlerinde kimliği belirsiz dronlar ve iletişim kesici sistemlerle hedef alınan Küresel Sumud Filosu, en az 10 teknenin üzerine “tanımlanamayan kimyasal cisimler” atıldığı ve 13’ten fazla patlama sesi duyulduğunu raporladı. Can kaybı yaşanmazken, bazı teknelerde hasar ve iletişim sistemlerinde ciddi aksaklıklar meydana geldi.
Avrupa’dan gelen mesajlar
Yolculuğun en dikkat çekici anlarından biri, İspanya ve İtalya’nın Küresel Sumud Filosu’na bir süre eşlik etmesi için donanma gemileri göndermesi oldu. Ancak her iki hükümet de 30 Eylül günü hem kendi gemilerine hem de filoya İsrail ile bir çatışmadan kaçınmaları ve acilen geri dönmeleri yönünde çağrıda bulundu. Bu durum filo tarafından, “Bizi tehlikeli bölgeye kadar koruyup sonra geri döndürmeye çalışıyorlar ki İsrail, Filistin halkını katletmeye ve aç bırakmaya devam etsin” sözleriyle eleştirildi. İsrail ise basın mensuplarına İtalyan ve İspanyol gemilerinin olası kurtarma operasyonları için bölgede bulunmasından rahatsızlık duymadığını belirtti.
Beklenen son: Saldırı ve müdahale ve gözaltı
Mısır’ın kuzeyinde, uluslararası sularda ilerleyen ve İsrail’in daha önceden “Mavi Marmara” ve “Madleen” gemilerine müdahale ettiği “tehlike bölgesi” içerisine giren Küresel Sumud Filosu’nun, en geç yarın sabah Gazze’ye ulaşması bekleniyordu.
Ancak beklenen oldu ve İsrail ordusu, bu sabah saatlerinde filoya saldırdı. Aktivistlerin neredeyse tamamı, Aşdod Limanı’na götürüldü. İlk gelen bilgilere göre sınır dışı belgelerini imzalamalarının ardından Avrupa ülkelerine gönderilmeleri bekleniyor.
Saldırının ardından Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Ofisi soruşturma çağrısı yaparken, Avrupa Birliği de güç kullanılmaması konusunda uyarıda bulunarak, “uluslararası hukuk çerçevesinde seyrüsefer özgürlüğüne saygı gösterilmesi gerektiğini” vurguladı.
Türkiye, Yunanistan ve İspanya Dışişleri’nden benzer tonda resmî açıklamalar yapıldı; Bakanlıklar, “tüm aktivistlerin acilen serbest bırakılmaları gerektiğini ve üyelerin güvenliklerinin sağlanması için görüşmeler yapıldığını” açıkladı.
Geçmişte de benzer olaylar yaşanmıştı
Daha öncesinde de İsrail, aynı amaçla Gazze’ye ulaşmaya çalışan Mavi Marmara ve Madleen gemilerine müdahale etmişti. Mavi Marmara gemisi, yine filosunda Türk vatandaşları barındırırken, Gazze’ye yardım ulaştırmak adına yola çıkmıştı. İsrail, Mavi Marmara’ya da Aşdod Limanı’na yönlenmesini istemiş; isteği reddedilince operasyon düzenleyerek birçok aktivistin yaralanmasına, bazı yolcuların ise ölmesine neden olmuştu.
Yakın tarihte ise içerisinde Türk vatandaşı Şuayb Ordu ve İklim Aktivisti Greta Thunberg’in de yer aldığı Madleen Gemisi, 1 Haziran 2025 tarihinde İtalya’dan yola çıktıktan sonra 9 Haziran 2025 günü İsrail tarafından durdurulmuştu. Gemideki 12 üye, sınır dışı edilmişti. Müdahale hem Türkiye Dışişleri Bakanlığı’ndan hem de uluslararası kamuoyundan ciddi tepki almıştı.